Yeni içerik

6/recent/ticker-posts

Advertisement

Responsive Advertisement

Sanal Oyun Bağımlılığı(mız)

Bizim nesle sorsanız ilk oynadığınız bilgisayar oyunları neler diye ya Max Payne ya GTA: Vice City ya da NFS Underground cevabını alırsınız %70 e yakın ihtimalle. Ben mesela crack yapmayı Max Payne ile öğrendim. CD'ciden oyun CD'sini alıp eve koşa koşa gelip yüklemiştim oyunu. Ama oyunu açarken aldığım hata bütün hayallerimi suya düşürdü.

CD bozuk diyerek tekrar gittim aldığım yere. Fakat oradaki adam bana sen crack yapmayı biliyor musun diye sorduğunda adını bile telaffuz edememiştim. Bir şekilde öğrendim ve artık oyunları kendim yükleyebilmeye başladım. Çok fazla oynamadım bu oyunu çünkü babam şiddet içerikli olduğu için yasaklamıştı.

Daha sonra GTA: Vice City'i buldum arkadaşlarımdan ve bu oyunu o meşhur helikopter görevine kadar bir hırsla oynadım. Ama o bölümü geçemeyince mecburen hile arayışlarına girdim. O zamanlar oyunların %60-%70 bitirilmiş şekillerini bulabiliyorduk internette (Uzun zamandır böyle bir arayışa girmedim hala var olabilir.). Bu şekilde o görevi geçtim fakat oyun eskisi kadar sarmıyordu, bunu farketmiştim. Babamın şiddet yüzünden yasaklaması da yine etkili bir etmen tabi.




Aynı şekilde NFS Underground oyununda da geçemediğim bölümleri hile ile geçtikten sonra (bir de trainerlar vardı bu oyun için) eskisi kadar zevkle oynamadığımı farkettim.


Geçenlerde ders aralarında sıkılıyorum diye Jetpack Joyride oyununu yükledim. Bilenleriniz vardır küçük ve zevkli bir oyun. Bir süre sonra bazı ekipmanlar için onunda hileli versiyonunu indirdim fakat onu da 1haftadır oynamıyorum. Biriktirmem gereken bir şey yok çünkü.

Demem o ki bizi oyunlara bağlayan şey aslında bir şeyleri başarma, elde etme hırsımız. Bir yerden sonra bu hırsımız inatla da birleşerek bağımlılık halini alıyor. Çevremizde gerçekleşen olayları görmez oluyoruz, görsek bile umursamaz oluyoruz. Örneğin, benim de bir süredir oynadığım oyun olan League of Legends’i artık yaşamdan daha önemli görmeye başlayan insanlar var. Günde 7-8 hatta 10 saatini bu oyuna ayıran insanlar var. Çünkü elde etmeleri gereken bir başarı söz konusu. (Şampiyonluk Ligi’ne yükselmek.) Bir şekilde başarıya ulaştıktan sonra hedef olmadığı için biraz daha uzaklaşıyorlar. Ya da bana has bir özelliktir bu bilmiyorum. Tırmanma aşaması beni konumu korumaktan daha çok cezbediyor sanırım.

Ben kendimi bir oyun bağımlısı olarak görmüyorum fakat bazen çevremden çok oyun oynuyorsun tepkisini duyuyorum. Bu gerçekten bağımlı olan insanlar bu tepkileri hiç almıyorlar mı ya da rahatsız etmiyor mu onları merak ediyorum doğrusu. Ben henüz bir hilesini bulamadım bu oyunun, oynama süremi azaltmak için. Onun için oynuyorum. Bağımlı olduğum için değil, gerçekten. :)


Befeka Blog Profesörü

Yorum Gönder

1 Yorumlar