Yeni içerik

6/recent/ticker-posts

Advertisement

Responsive Advertisement

DİZİ TAVSİYESİ: ORPHAN BLACK

Orphan Black. Kara yetim. Bir yıl önce sevdiği adamla kaçıp kızını kendi üvey annesine emanet eden annenin geri dönüşüyle başlıyor her şey. Geçimini dolandırıcılıkla kazanan Sarah Manning kızını görmek için geldiği şehrin tren istasyonunda kendisine tıpatıp benzeyen Beth Childs'ın intiharına tanık oluyor. Bu durumu fırsata dönüştürmek isteyen Sarah, kızıyla mutlu bir gelecek için Beth'in paralarını alıp kaçmak amacıyla bir süreliğine Beth'in yerini almak istiyor. Fakat bilmediği şey, Beth gibi daha fazla kendisinden olması.



Kitap bilgilerini verdiğime göre kişisel yorumuma geçebilirim sanıyorum. Yabancı dizi kültürüm Prison Break ile başladı. Bundan daha iyisi olamaz, keşke ilk bunu izleyip beklentilerimi yükseltmeseydim derken Breaking Bad çıktı karşıma. Yine aynı düşüncelerdeydim ki -bugüne kadar açık ara favorim olan- Sons Of Anarchy dünyasını gördüm. (Bitmiş olması ve geç farketmiş olmam beni derinden yaraladı. İnanamazsınız.) Bu diziyi diğerlerinden ayrı tutuyorum çünkü bu kişisel olarak bana çokça ifade eden bir diziydi. Biraz daha objektif devam etmek istiyorum. 

Sonra sonra ise Black Mirror'la karşılaştım ki onun dizi olmadığı kanaatimi sizinle paylaşmıştım. Gerçekten gavur yapıyor abi. Öyle senaryolar yazıyorlar ki içinde geçen aşk hikayesi sönük kalıyor. Her dizi 3 ya da 5. bölümünden sonra aşk entrikasına dönüşmüyor. Bunun için yıllardır televizyon izlemem. Bir cuma akşamı başladığım Orphan Black'ın ilk sezonunun 8 bölümü sabaha doğru bitmişti. (Her sezon 10 bölüm) İnanamadım bu kadar hızlı gittiğime ama pazartesi günü 3 sezon da bitmişti bile.

Müzikleri de mükemmel olan dizide ayrıca bir oyunculuk başarısına da şahit olacaksınız. Her karakteri ayrı ayrı yansıtıp hissettirebilmek gerçekten zor bir şey olsa gerek ama bazen aynı oyuncu olduğunu unutturabiliyor. O konuda da gerçekten başarılı bir yapıt olmuş.

Belirtmek istediğim şey, genelde dizilerin ilk bölümleri tanıtımla geçer. Can sıkar. Bitse de artık olaya geçsek dedirtir. Neredeyse bu hissiyatı vermeyen nadir dizilerden birisi. İlk bölümünden "Nasıl ya?" demeye başlıyorsunuz. İlk sahnesi izletiyor zaten kendisini. Naçizane tavsiyem 3 sezonu tamamlanmış yeni sezonunu sabırsızlıkla beklediğim bu diziye göz atmanız. Pişman olmayacağınızı söyleyebilirim. Hem polisiye, hem dram (kardeşler çoğu zaman duygulandırıyordu beni), hem aşk (hikaye içerisinde sönük kalan aşk), hem kin, hem nefret, kısacası çoğu duyguyu bulabileceğiniz bir dizi. İzlemiş olup da bu yazıyı okuyanlar varsa lütfen eksik kaldığım noktaları tamamlayın yorumlarınızla. Spoiler vermemek adına eksik kaldığım noktalar olmuş olabilir, mazur görün lütfen. İyi seyirler efenim...


Befeka Blog Profesörü

Yorum Gönder

0 Yorumlar