Yeni içerik

6/recent/ticker-posts

Advertisement

Responsive Advertisement

Yeni Bir Dünya: Ubuntu'ya Başlangıç!

          Yaklaşık 1 hafta önce Linux dağıtımı olan Ubuntu gözüme ilişti ve açıkçası bana sempatik geldi. Nesi sempatik geldi derseniz, ilk başta ücretsiz olması ve diğer hoşuma giden konuyu ise şöyle açıklayabilirim: Windows'la ilgili her sorunumda Google amcaya danıştığımda destek sitesine yönlendiriyor ve adam akıllı bir çözüm bulamıyorum. Forum sitelerinde falan yardımcı olmaya çalışıyorlar fakat insanlarda bu konuda çok fazla uzman olmadığı için deneme yanılma yöntemiyle çözmeye çalışıyorlar. Eğer olmuyorsa da olmuyor diyip çekilebiliyorlar. Fakat Ubuntu'da böyle bir şey yok. Kendi resmi İngilizce sitesi başta olmak üzere Türkçe sitesinde de yüz binlerce insan sorulan sorulara hiçbir beklenti olmadan cevap veriyor. Olmuyorsa sistemle alakalı bir şeydir demiyorlar. Çünkü Ubuntu açık kaynak kodlu bir işletim sistemi ve bunu var edenler zaten o insanlar. Eğer olmuyorsa 6 ay sonra olduruyorlar, çünkü kendileri düzeltiyor bu hatayı.




          Windows'tan daha kullanışlıdır ya da değildir bunu bilecek kadar fazla kullandığımı söyleyemem fakat Windows'un kullanıcı ağı çok daha fazla olması sebebiyle sanırım Ubuntu gibi işletim sistemlerinden hep uzak durduk. Mac OS konusunda ise düşüncem insanlar bir şeylerin arkasını çok önemsiyorlar. Yani Ubuntu işletim sistemini Apple firması piyasaya sürseydi daha çok kullanıcısı olacağını düşünüyorum. Çünkü para ödenecek ve para ödenen şey her zaman güzeldir tüketiciler için(!) (Ubuntu işletim sisteminin Mac OS'tan ve Windows'tan çok daha kullanıcı dostu olduğu söyleniyor. Deneme aşamasında olduğum için bir şey söyleyemiyorum bu aşamada.)

          Kısaca işletim sistemlerini karşılaştırarak neyin ne olduğunu açıklamaya çalıştım burada. Genelde internet sitelerinde Ubuntu hakkında duyabileceğiniz şeyler bunlar. Ben kendim ne gibi zorluklar yaşadığımı neden Ubuntu'yu tercih ettiğimi, kısacası bilmeyen birisi için artı ve eksilerini değerlendireceğim.

KURULUM



          Öncelikle kurulumu çok basit. Hiç uğraştırmıyor, driver kurma derdi yok (oyunlar için var dediyseniz, biraz daha sabredin oraya da geleceğim) bir şeyleri eksik yapar mıyım derdi yok. Tak çalıştır mantığı. Her şeyi kendisi yapıyor. Hatta kurmadan denemenize olanak bile sağlıyor. Takıyorsunuz Ubuntu Live Cd'nizi ya da USB belleğinizi ileri, ileri, tamam diyorsunuz ve Ubuntu'nuz hazır. Bu konuda kurabilir miyim yapabilir miyim diye şüpheniz olmasın, yersiz bir şüphe olacaktır. Ben önce wubi sistemi ile Windows'uma program kurar gibi Ubuntu kurdum, denetim masasından program kaldırır gibi kaldırdım. Bunu da araştırırsanız çok kolay olduğunu göreceksiniz.

İLK DENEYİM




          Wubi kurulumunu hallettim, artık Ubuntu'm açıldı. Masaüstü oldukça sade(tamamen boş), alışık olmadığım bir bar(Windows'taki Başlat menüsünün bulunduğu alt çubuk), üstte telefon bildirim çubuğu gibi şarjı, bluetoothu gösteren bir çubuk. Oldukça gösterişli duruyor. Fakat 1260x720 çözünürlükte. Yaptığım ilk işlerden birisi çözünürlüğü arttırmaktı. Kendi forum sitesinde başka kaynaklarda araştırma yaptım bazı kodlar girmemi söyledir, girdim fakat çözemedim. 1260X720 çözünürlük ile sisteme razıyken ekran daha da büyüdü. 800X600 oldu. Ekranın yarısı yoktu. Biraz daha uğraştım fakat yapamadım. En son başlangıç ayarlarından hata çöz gibi bir seçeneği var onunla hallettim ve yine 1260x720 çözünürlüğe geldi.

          Bir diğer sıkıntım ise bazı yüklemek istediklerimi yükleyemedim(ekran kartı driverı, bazı programlarımı vs.). İnternet kaynaklarında da wubi ile kurulan sistemlerin çok da kararlı olmadığından çeşitli hatalar alabileceğimden bahsediyordu. Ben de Ubuntu'yu Windows'uma girerek Program Ekle/Kaldır'dan kaldırdım. Neden mi? Çünkü tamamen öğrenmek için tam kurulumu yapmak istiyordum. Buraları kısa geçmek istiyorum çünkü yazı oldukça uzayacak.

          En başında da düşündüğüm ve hala kara kara düşünmekte olduğum şey Windows'ta olup burada olmayan kurgu/montaj/shop programları. Daha iyileri olduğu söyleniyor fakat elim bir kere oraya alıştı, bakalım nasıl halledeceğim bu sorunu. Bunları denedikçe sizlerle de paylaşacağım. Eğer henüz paylaşmadığım deneyimlerim varsa yorumlardan sorabilirsiniz. Biliyorsam, yanıtlarım. Bilmiyorsam da yanıtlarım tabii ama yardımcı olamam sanırım. Araştırır hallederiz, o konuda düşünmeyin şimdi. Konuyu dağıtmadan devam edeyim.

          Wine adında exe dosyalarını Ubuntu üzerinde çalıştırabildiğim bir program buldum. Hatta ilk yaptığım şey sürekli oynadığım ve şu an bırakamayacağım League of Legends oyunu indirmek oldu. Biraz uzun sürse de wubi üzerinden kurduğum Ubuntu'da çalıştı fakat oyuna girmedi, çünkü ekran kartı driverımı yükleyemedim. Şu an tam kurulum yaptım driverımı yükledim ve oyunu tekrar indiriyorum. Birazcık uzun sürecek ama çalışmasını umuyorum. Eğer çalışırsa zaten Windows'a kurgu/montaj/shop programları haricinde girmeyi pek düşünmüyorum çok sevdim burayı.



          Spotify adlı müzik prgramını da toplamda 4 kod ile bilgisayarıma yükledim. Çok kolay, eğer nasıl yaptığımı merak edenler olursa onlar için ayrıca bir konu açar, burada bir sürü yazının arasında heba etmem. :)

          Onun dışında Windows'ta sık kullandığım Chrome tarayıcısını, KMPlayer medya oynatıcısını, League of Legends ve Counter Strike: Global Offensive (henüz indirmedim fakat PlayonLinux listesinde yer alıyor, indireceğim yakında.) oyunlarını ve bir kaç programımı daha yükleyebildim, kullanıyorum sorunsuz bir şekilde.



          Bence gerçekten kullanıcı dostu bir arayüze ve kullanıma sahip bir işletim sistemi. Yıllarca Linux'a geçip kod yazmakla mı uğraşacağız, Windows en çok kullanılanı, en çok desteğe sahip olanı gibi Linux hakkında hiçbir şey bilmeyen insanların laflarıyla mesafeli yaklaştık Linux'a. Evet kod yazılıyor, fakat Windows'ta olduğu gibi site site gezip program arayıp saatlerce uğraşmak yerine ve program yüklerken kasmasın diye başka hiçbir şey yapmamak yerine terminal adı verilen kod sistemine sadece 2-3 tane basit kod yazarak sistemi hiçbir şekilde yavaşlatmadan birçok işlem yaparken program yüklensin diye yazılıyor. Ayrıca onlarca GB veriyi indirdikten sonra virüslü bambaşka bir dosyanın çıkma ihtimali de sıfır bu işletim sisteminde. Çünkü virüsler en çok exe uzantılı yazılıyor ve Ubuntu işletim sisteminde daha doğrusu Linux işletim sisteminde exe dosyasının hiçbir anlamı olmadığı için açılamıyor haliyle zarar da veremiyor. Bu da başka bir artısı. Bu sistem için yazılan virüsler casus yazılımlar da her 6 ayda bir çıkan güncellemelerle tamamen silinebiliyor. Ayrı bir güzellik size.


           Yazım çok fazla uzadı biliyorum ama bir işletim sisteminden bahsediyoruz ve daha bir çok şeyi anlatamadım bile. Eğer merak ettiğiniz, takıldığınız, sormak istediğiniz şeyler varsa yorum bölümünden bana daha doğrusu okuyan herkese iletebilir ve hızlı bir şekilde yanıt alabilirsiniz. Diğer noktalara da başka makalelerimde değinmek istiyorum zira bu Linux ile ilgili son makalem olmayacak. Ubuntu'nun daha fazla kitlelere ulaşması dileğiyle...

Befeka Blog Profesörü

Yorum Gönder

4 Yorumlar

  1. Hocam, ben de yaklaşık iki yıldır ubuntu kullanıyorum. Gayet memnunum. Aynı söylediğiniz gibi, çoğu kişi Linux ta kod yazıldığını söyleyip kullanmaktan vazgeçiyor. Ama durum tam olarak düşündükleri gibi değil. Kullandıkça herkes alışabilir.

    Ben de neden Ubuntu da terminalden yazılar yazılarak kullanıldığını açıklayıp yazıya değer katayım. :) Bildiğiniz gibi arama motorları etiketleri olmazsa resmin içeriğini anlamıyor fakat bir metin arattığımızda bunu ustaca bulup önümüze getiriyor. Ubuntu da kurulumların yazıyla yapılması da işte bu yüzden avantajlıdır. Bir hatayla karşılaştığınızda hata mesajını Google da veya Ubuntu forumlarında aratıp çözüme genelde ulaşıyorsunuz. Fakat Windows ta bir hata aldığınızda ekran görüntüsünü Google da aratamıyorsunuz. Tabi bazı durumlarda internetten çözüm bulmanız çok normaldir ama bazen de hatanın çözümüne nasıl ulaşacağınızı kestiremiyorsunuz.

    Demek istediğimi anlatabilmişimdir İnşallah. Bu arada ben de web programlamayla ilgili bir blog yazıyorum. Buyurun bekliyorum sizi:
    http://newworldcodes.blogspot.com

    (Ayrıca Wime değil Wine olacak, yanlış yazılmış)

    Kolay gelsin...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dediklerinize katılıyorum. Linux gerçekten güzel ve kullanışlı bir işletim sistemi. Fakat ben ne yazık ki oynadığım oyunları Linux'a kuramıyorum hala. :( Şu an için çift işletim sistemi kullanıyorum ama umuyorum ki bu sorunlarımı çözüp Windows'tan tamamen kurtulurum.

      Wime yanlışı için de kusuruma bakmayın gözümden kaçmış. Hemen düzenliyorum. Yorumunuz için teşekkür ederim. :)

      Sil
  2. Birilerini daha Ubuntu sahnesine çıkartmak açıkçası beni mutlu etti. Ekran kartı olayı da çok ekstrem bir karta sahip olmadığınız sürece çözülmeyecek bir sorun değil. Tek işletim sistemine geçme konusunda kararlı olursanız eğer çok daha kolay bir şekilde Ubuntu'ya kendinizi adapte edebilirsiniz. Tasarım programlarından yana da sorun çekeceğinizi pek sanmıyorum. Çünkü hiç olmadı Wine kurup, yine programlarınızı muhtemelen sorunsuz şekilde çalıştırabilmeyi başaracaksınızdır. Linux ve Ubuntu ile ilgili yazılarınızın devamını bekliyorum. Blogunuzu RSS listeme aldım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle bana dönüşünüzün benim bu yola girmeme yardımcı olduğunu söylemeliyim. Şu an için Mint işletim sistemini kullanıyorum ve bir hayli işime yarıyor. Tasarım programları için de ilk yazım olduğu için tam bir şey söyleyememiştim fakat wine programı içerisinde Photoshop CS6 yer alıyor ve test aşamasını tamamlamış düzgün olarak çalışıyor. Mint'in sevdiğim yanı Debian kaynaklı olduğundan Ubuntu'ya giden her şeyin kurulabilir olması. Sanırım blog dünyasında İphone ve windows karşıtı bir ikimiz varız. Bende yeni yazılarınızla daha çok şey öğreneceğime eminim. Desteğiniz için ayrıca teşekkür ederim :)

      Sil